Sıkça Sorulanlar
HANGİ TİP BAŞ AĞRILARI BİZLER İÇİN KORKUTUCU OLMALIDIR ?
Merhaba sevgili okuyucularım, bu sayıda sizlerle baş ağrılarının önceki sayıdaki bilgilerimize ek olacak şekilde diğer korkutucu (patolojik) nedenlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu sayıyı ve bundan sonraki birkaç sayıyı size Amerika birleşik devletlerinden yazacağım, üst bir eğitim için bir süre buradayım.Umarım sizleri sıkmadan anlamlı mesajlar verebiliyorumdur. Hemen unutmadan bir dipnot eklemek istiyorum, bahsedeceğim hastalıklarla pek sık karşılaşmıyoruz, sizler için lütfen moral bozucu olmasın.Belirtilen hastalıkları ilerleyen sayılarda daha ayrıntılı ve tek tek anlatacağım. Her türlü sorularınız için internetdeki veb sayfamdan bana ulaşabilirsiniz (Figen yagmur.com)
Sorularımız.
1.Son birkaç aydır yada son zamanlarda öncesinde yaşanmadığı kadar çok baş ağrısı, dengesizlik, bulantı, kusma, bir tarafta cansızlık ve bazen bunlara eşlik eden sara (epilepsi nöbetleri) veya konuşma bozukluğu varsa bu bulgular neyin habercisi olabilir. Bu bulgular çocuklarda da görülebilir mi ve yaşlarına göre farklı belirtilerle karşılaşmak söz konusu olabilir mi?
2.Aniden ortaya çıkan hiç yaşanmamış kadar şiddetli olup başın arkasından (enseden) başlayan baş ağrısı ile birlikte ortaya çıkan kusma ve kişinin bazen bilincini kaybedip düştüğü hat da koma ve ölüm gibi gidişinde olabileceği hastalık nedir? Erişkinde ne gibi hastalıklar akla gelmelidir, çocuklarda bu belirtiler hangi hastalığın belirtileri olabilir?
3.Aniden ortaya çıkan baş ağrısı ile başlayıp, kişinin bilincini kaybetmesi ve kusması ile devam edebilen, genelde bir taraf da kol ve bacakta güçsüzlüğünde eklenebileceği çoğunlukla yüksek tansiyonlu kişilerde karşılaşılan hastalık nedir? Yüksek tansiyon ne gibi riskleri taşır.
4.Baş ağrısı,bulantı ve yürüme bozukluğu ile seyreden hastalık nedir? Erişkinlerdeki nedeni nedir, çocuklarda görülebilir mi.
Cevaplarımız.
1.Beyin tümörleri
Başlangıçta sessiz kalabilirler hiçbir bulgu vermeye bilirler, bu yüzdende hastalığın başlangıcı konusunda bir dönem belirtmek söz konusu değildir. Öncesinde aralıklı olan baş ağrıları beyin içindeki basıncın artması ile daha şiddetli olup kusmalar şikayetlere eklenebilir.( Beynimiz kafatası kemiğinin içinde yerleşmiştir, düşününki içinde yer kaplayan ekstra bir yapı olunca bir süre daha kafatası kemiğinin elverdiği ölçüde şikayet hissedilmeye bilir, ama bir süre sonra kafatası bu genişlemeye izin vermez ve bulgular ortaya çıkar ). Yukarıda belirttiğim bu sebeplerden dolayı tümörün yerleşim yerine ve beyin içinde basınç yaptığı yere göre bulgular ortaya çıkmaya başlar. Bazen konuşma bozukluğu, kol veya bacakta güçsüzlük hatta sara (epilepsi) nöbetleri olabilir. Hastalık ilerledikçe kusmalar artıp kişinin kendisini kaybetmesine (bilinç kaybı) ve ölüme bile sebep olabilir. Tümörler iyi huylu veya kötü olabilir. Buna göre tedaviler ve ameliyat tipleri değişebilir. Maalesef biz bazı tümörleri yeni doğduğu andan itibaren çocuklarda da görebiliyoruz.
2.Anevrizmal (baloncuklara bağlı) beyin kanaması
Enseden başlayan ve hiç yaşanmamış kadar şiddetli baş ağrısı çoğunlukla beyin kanamalarında karşılaştığımız ilk belirti olabilir. Genellikle baş ağrısını, bulantı ve kusma hatta kişinin bilincini kaybetmesi izleyebilir, ölümde ortaya çıkabilir. Olay sırasında kişinin tansiyonu yüksek olabilir.Hastalığın adı beyin kanaması (subaraknoid kanamadır). Bu hastalığın en önemli sebebi beyin damarlarının duvarında, zamanla meydana gelen incelme ve patolojik değişimlerin ( kolesterol ve yağ yüksekliğine bağlı..vs), damarda baloncuklar oluşturmasıdır.Bu baloncukların adı anevrizmadır.Genellikle 30-50 yaş arasında görülme sıklığı daha fazladır. Genetik özellikler, sigara içimi, kolesterol ve trigliserid (yağ) yüksekliği ve tansiyon yüksekliği olan kişilerde hastalığın görülme olasılığı artabilmektedir. Beyin kanamalarını gençlerde ve çocuklardaki önemli sebeplerinden biriside beyin damarlarının normal dışı anormal (patolojik) gelişmeleridir (arterio- venöz malformasyon). Anevrizmalarla benzer bulgular görülebilir.
3.Hipertansif beyin kanamaları
Ani şiddetli başağrısı, bulantı, kusma, kol ve bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu, bilinç kaybı ile başlayabilen hastalık genellikle 40’ lı yaşlardan sonra görülür. Olay sırasında ölçülen tansiyon değeri genellikle 170/100 üzerindedir. Bu hastalığın ismi tansiyon yüksekliğine bağlı ortaya çıkan beyin kanamasıdır. Hastaların sorgulanmasında uzun süredir tansiyon hastası oldukları ve tansiyon ilaçlarını düzensiz kullandıkları öğrenilebilir. Genellikle hastaların kollesterol, yağ (trigliserid) yüksekliği, şeker hastalığı (diabet) olabilir. Hastalığın sebebi derin yerleşimli beyin damarlarının,yüksek tansiyona dayanamayarak kanamasıdır. Hastalık koma ve ölümle sonuçlanabilir. Tansiyon ilaçlarının her gün düzenli olarak alınması gereklidir. İlaçların tansiyonumuz düzeldi diyerek hastalar tarafından kendi kendilerine kesilmesi istenmeyen sonuçlar oluşturabilir.
4.Hidrosefali
Bu hastalığın ismi hidrosefalidir. Beyin su dolu boşluklarının(ventriküllerin) genişlemesi sonrasında ortaya çıkar. Pek çok sebebi vardır, yaşlı hastalarda beyin yaşlanması ileri ise su dolu boşlukların genişlemesi normal olabilir. Önemli olan baş ağrısının, kusmanın olmasıdır. İlerleyen dönemde yürüme bozukluğu ve idrar kaçırma şikayetlere eklenebilir. Hastanın erken dönemde rahatsızlığı tespit edilmeyip ilerlerse yapılan ameliyattan fayda görme olasılığı azalabilir. Bu yüzden erken teşhis önemlidir. Bazı hastalarda ameliyat edilmeden takip edilmektedir. Yeni doğan bebeklerde rahatsızlık başta hızlı büyüme ve emme bozukluğu, kusma ile ortaya çıkabilir. Su dolu boşlukların genişlemesi beyne bası yaparak, beynin gelişmesini durdurabilir.Erken dönemde ameliyattan fayda görebilirler.
Sizlere baş ağrısına neden olan diğer hastalıklardan kısaca bahsetmeye çalıştım. Baş ağrılarınız varsa ve sizi gerçekten rahatsız edecek düzeyde ise mutlaka uzman bir hekime başvurmalısınız. Bu ağrılar basit bir ağrının dışında başka bir hastalığın ilk haberciside olabilir. Tansiyon, kolesterol , yağ (trigliserid), şeker (glukoz) düzeylerinizi kontrol etirmelisiniz. Şeker ve tansiyon hastası iseniz ilaçlarınıza, diyetinize ve takiplerinize gereken özeni göstermelisiniz.
Opr.Dr. Figen yağmur Aslan